Vergi, Maliye, Ekonomi, Sosyal Güvenlik, Ticaret Hukuku Hakkındaki Herşey

Mükellef Hakları

Harun SAĞIR
Harun SAĞIR
1418OKUNMA

Faaliyetini sona erdiren veya re'sen terk ettirilen mükelleflere e-tebligat yapılmamalıdır

Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre tebliğ, “bildirme; haber verme; bildiri” anlamlarına gelmektedir. Vergi Dava Daireleri Kurulu bir kararında(1) tebliği, hukuki bir işlemden ilgili kimsenin haber almasını sağlamak için, yetkili makamın kanuni şekilde yazı veya ilan ile yapacağı belgelendirme işlemi olarak tanımlamakta ve tebliğin amacının ise işlemin muhatabı açısından yasal haklarını kullanabilmesine imkan tanınması; işlemi tesis eden idare açısından da hakkında işlem tesis edilen kişilerin hukuki sorumluluklarının yerine getirilip getirilmediğini tespit etmektir.

VUK’un 21. maddesine göre, tebliğ, vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesidir. Tebliğin esaslarına, posta ile tebliğ usulüne, ilan yoluyla tebliğ usulüne ve tebliğlere ait türlü hükümlere VUK’un 93-109. maddeleri arasında yer verilmiştir.

Vergilendirme ile ilgili hususların tebliğine ilişkin hükümlere VUK’da yer verildiğinden, bu kapsamdaki hususların mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesinde genel norm niteliğindeki 7201 sayılı Tebligat Kanunu(2) hükümleri uygulanmaz. Buna göre tebliğ usulleri posta yoluyla tebliğ, ilan yoluyla tebliğ, memur vasıtasıyla tebliğ, ilgilinin kabul etmesi şartıyla dairede veya komisyonda tebliğ ve son olarak elektronik ortamda tebliğdir.

Elektronik ortamda tebliğ, VUK’un 107/A maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre VUK hükümlerine göre tebliğ yapılacak kimselere, VUK’un 93maddesinde sayılan usullerle bağlı kalınmaksızın, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapılabileceği hüküm altına alınmış, elektronik ortamda tebligatın, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacağı belirtilmiştir. Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığına, elektronik ortamda yapılacak tebliğle ilgili her türlü teknik altyapıyı kurmaya veya kurulmuş olanları kullanmaya, tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirmeye ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılacakları ve elektronik tebliğe ilişkin diğer usul ve esasları belirleme yetkisi verilmiştir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, verilen yetki çerçevesinde, 456 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile elektronik ortamda tebligata ilişkin düzenlemeler yapmıştır.

Anılan tebliğin 6. maddesine göre, 213 sayılı Kanun hükümlerine göre tebliği gereken evrak, elektronik imza ile imzalanacak ve tebligatı yapan birim adına Başkanlık tarafından tebliğ yapılacak muhatabın elektronik tebligat adresine iletilecektir. Kendisine elektronik ortamda tebligat yapılacak muhatap tarafından elektronik tebligat sistemine başvuru sırasında veya daha sonra bildirilen mobil telefon numarasına ve/veya e-posta adresine, kendisine gönderilen tebligata ilişkin bilgilendirme mesajı gönderilebilir. Bilgilendirme mesajının herhangi bir nedenle muhataba ulaşmamış olması tebligat süresini ve geçerliliğini etkilemez.

Yine söz konusu tebliğin “Elektronik Tebligat Sisteminden Çıkış” başlıklı 9. maddesine göre, zorunlu veya ihtiyari olarak elektronik tebligat sistemine dahil olanların aşağıdaki durumlar dışında sistemden çıkmaları mümkün değildir.

Tüzel kişilerde ticaret sicil kaydının silindiği (nevi değişikliği ve birleşme halleri dahil) tarih itibarıyla, elektronik tebligat adresi kapatılır.

Gerçek kişilerde ise ilgilinin ölümü veya gaipliğine karar verildiğinin idare tarafından tespit edildiği durumlarda ölüm/karar tarihi itibarıyla ilgilinin elektronik tebligat adresi re’sen kapatılır.

Mirasçıların bağlı olunan vergi dairesine başvurması halinde de müteveffanın elektronik tebligat adresi kullanıma kapatılır. Gerçek kişilerde muhatabın; tüzel kişilerde ise şirketin tek kanuni temsilcisi olması durumunda ilgili kanuni temsilcinin, birden çok kanuni temsilcisi olması durumunda tüm kanuni temsilcilerin görme engelli olduklarının ispat ve tevsik edilmesi durumunda, bu mükelleflere elektronik tebligat sistemi kullanılmadan Kanunun 93 üncü ve müteakip maddelerinde belirtilen diğer tebliğ usullerine göre tebligat işlemi yapılacaktır.

Anılan tebliğ hükümlerine göre, gerçek kişilerde ölüm veya gaiplik; tüzel kişilerde ise ticaret sicil kaydının silindiği (nevi değişikliği ve birleşme halleri dahil) durum haricinde (göreme engellilere ilişkin hüküm hariç) elektronik tebligat sisteminden çıkış mümkün değildir. Dolayısıyla mükellefin işi terk etmesi ve/veya idarece yapılan re’sen terk işlemi elektronik tebligat sisteminden çıkışı gerektirmeyecektir.

Mükellefiyeti sonlandırılan bir kişiye elektronik ortamda yapılan tebligatın geçerli olarak kabul edilmemesi gerektiği, bu kişilere normal tebligat usullerine göre tebligat yapılmaması gerektiği şeklinde görüşler de bulunmaktadır.(3)

Elektronik ortamda tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır. Bunun için bildirilen mobil telefon numarasına ve/veya e-posta adresine herhangi bir bildirimin ulaşmamış olması tebligat süresini ve geçerliliğini etkilemez. Bu husus ile ilgili olarak Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca da, “…Vergi Usul Kanunu'nun 107/A maddesi uyarınca muhatabın elektronik tebligat sisteminde kayıtlı olan e-tebligat adresine yapılan tebligata ilişkin olarak elektronik tebligat sistemine başvuru sırasında veya daha sonra bildirilen telefon numarasına ve/veya e-posta adresine bilgilendirme mesajı gönderilmemesi yapılan tebligatın süresini ve geçerliliğini etkilemeyecektir…” şeklinde karar verilmiştir.(4)

Kanaatimizce anılan tebliğ hükmünde, her ne kadar ölüm ve ticaret sicil kaydının silinmesi haricinde elektronik tebligat sisteminden çıkışın mümkün olmadığı ifade edilmişse de, idare posta yoluyla tebliğ, memur vasıtasıyla tebliğ ve/veya elektronik ortamda tebliğ usullerinden herhangi biriyle bağlı olmadığından ve gerektiğinde bunlardan uygun olanı kullanabileceğinden, özellikle mükellefin işi terk etmesi ve/veya idarece yapılan re’sen terk işlemlerinden sonra ilgililerin vergilendirme işlemleri ve beyan yükümlülüklerinin sona erdiği dikkate alındığında (terk öncesi dönemlere ait yükümlülüklerin sonraki dönemlerde beyan edilmesi durumu hariç), bunlara yönelik vergilendirme ile ilgili hususların elektronik ortamda tebliğ dışındaki bir yöntemle yapılması ortaya çıkabilecek ihtilafların önlenmesi bakımından uygun olacaktır. Buna göre mükellefiyeti sonlanmış bir yükümlünün defter ve belgeleri ibraz ve saklama zorunluluğu ve borcunu ödeme yükümlülüğü dışında bir külfetin yüklenmemesi gerekmektedir. Aksi durumda mükellefin özen yükümlülüğü sınırının dışına çıkılmış olunacaktır.

(1) Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, E. 2016/676, K. 2016/1218, T. 14.12.2016, www.corpus.com.tr (E: 23.11.2022)
(2) 19.02.1959 Tarih ve 10139 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
(3) Ebubekir Başel, “İşi Bırakmış Olan Kişi ve Kurumlara Elektronik Tebligat Yolu İle Tebliğ Yapılamaz”, Dünya Gazetesi, 12.02.2022, https://www.ekonomim.com/kose-yazisi/isi-birakmis-olan-kisi-ve-kurumlara-elektronik-tebligat-yolu-ile-teblig-yapilamaz/648657, (E: 24.11.2022)
(4) Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, 22.09.2021, E: 2021/2, K: 2021/4, www.corpus.com.tr, (E: 24.11.2022)

Yorumlarınızı Bize Yazınız

Soru Sor